Ateş Pahası Deyiminin Anlamı ve Hikayesi

Deyimler insanların hayatında önemli bir yere sahip olmak ile birlikte günümüzde de hala sık sık kullanılmaya devam etmektedir. Bu deyimlerden bir tanesi de ateş pahası olmaktadır. Bizler de bu deyim ile ilgili hazırlamış olduğumuz bu paylaşım içerisinde, sizlere ateş pahası deyiminin anlamı ve hikayesi kısaca bilgi vereceğiz.

Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü Kanuni Sultan Süleyman zamanı içerisinde, padişah ile yaverler ava çıkmak için bir ormana giderler. Ormana yaklaştıkları zaman atlarından iner ve etraflarında av aramaya koyulurlar. Ne kadar arasalar da bir türlü av bulamamış ve havanın birden yağmurlu olması ile ıslanmışlardır. Ormanda yağmura hazırlıksız yakalanmaları, onların sırılsıklam olmasına sebep olmuştur. Gittikçe artan yağmur altında sığınabilecek bir yer aranmaya başlamıştır. Uzun bir süre aradıktan sonra ormanda bir han bulmuş ve bu hana sığınmak istemişlerdir. Hancı, padişah ve yaverlerini ağırlayarak onlara çorba ve giyecek kuru kıyafet vermiştir. Padişah ve yaverleri handa ısınmış ve rahat etmişlerdir.

Padişah ve yaverleri, yağmur durduktan sonra tekrardan yola düşmek için handan ayrılmaya karar vermişlerdir. Hancıya borçlarını sormaları durumunda hancının verdiği cevap bin altın olmuştur. Bin altını çok bulan padişah ve yaverler, neden bu kadar pahalı olduğunu merak etmiş ve hancıya sormuşlardır. Hancı da çorbanın ya da kıyafetlerin bu para etmeyeceğini fakat ateşte ısınmalarının bu paraya değeceğini söylemiş. O günden beri pahalı olan bir şey için ateş pahası deyimi kullanmaya devam etmiştir.

Ateş Pahası Deyiminin Anlamı ve Hikayesi Adlı Yazımız Hakkındaki Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Bize Yazabilirsiniz.