Dahi çocukların etrafına etkisi

Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ataman, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkartan yasanın üstün yetenekli çocuklar için daha avantajlı olabileceğini vurgulayarak, ”4 4 4 sistemi, bu çocuklar için daha fazla yarar sağlayabilir. Sarmal bir sistemde çocuk, yetenekleri noktasında daha üstlere çıkabilir” dedi.

”Üstün Yetenekli Çocukların Keşfi, Eğitimleriyle İlgili Sorunların Tespiti ve Ülkenin Gelişimine Katkı Sağlayacak Etkin İstihdamlarının Sağlanması” amacıyla kurulan araştırma komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara başkanlığında toplandı.

Bugünkü oturumda Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkanlığı’ndan Prof. Dr. Ayşegül Ataman, üstün yetenekli çocukların tespiti ve eğitim sorunları ve çözüm önerileri konusunda bir sunum yaptı.

Ataman, üstün yetenekli çocukların ayrı bir eğitim kurumunda toplanması ve normal yetenekli çocuklardan ayrıştırılması yerine, diğer çocuklarla birlikte aynı eğitim kurumunda eğitim görmelerinin çok daha elverişli olduğunu söyledi.

Zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkartan yasanın üstün zekalı çocuklar için avantaj sağlayabileceğini kaydeden Ataman, ”4 4 4 sistemi, bu çocuklar için daha fazla yarar sağlayabilir. Anlaşılıyor ki bu sistemde çok fazla seçmeli ders olacak ve olmalı. Sarmal bir sistemde çocuk, yetenekleri noktasında daha üstlere çıkabilir” diye konuştu.

Ataman, üstün yetenekli çocukların yeni sistemde hem yeteneklerine yönelik seçimler yaparak belirli alanlarda en üst düzeylere çıkabileceklerini hem de karma bir eğitimle diğer çocukların başarı düzeyini de yükselteceklerini kaydetti. Ataman, normal çocukların üstün yetenekli çocuklar karşısında özgüven sorunu yaşayabileceği endişesinin de doğru olmadığını vurgulayarak, ”Tam aksine bütün sınıfı kendileriyle birlikte yükseltiyorlar. Üstün yetenekli çocuk 5 kitap okuyorsa, hiç kitap okumayan diğer çocuklar 3 kitap okumaya başlıyor” şeklinde konuştu.

Klinik psikolog Prof. Dr. Ferhunde Öktem de komisyon üyelerine yaptığı sunumda, üstün yetenekli çocuklara yapılan testler hakkında bilgi verdi. Öktem, dışarıdan alınan zeka testlerinin Türkiye’ye uyarlandığını ve bu konuda karşılaşılan zorlukları anlatarak, zeka testlerinin ülkeden ülkeye, hatta aynı ülke içinde bölgeden bölgeye dahi değişiklik arz etmesi gerektiğini söyledi.

Öktem, örneğin hiç beyzbol topu görmemiş olan, ABD dışında bir ülkede yaşayan üstün yetenekli çocuğa, bu topun kullanıldığı sorular yöneltildiğinde çok ilgisiz cevaplar alınabildiğine dikkati çekerek, bu testlerin ülkelere göre uyarlanmasının önemini vurguladı.

Halide İncekara, üstün yetenekli çocukların misyoner kuruluşlar tarafından tespit edilip yurt dışına çıkartıldığına dair iddiaları hatırlatması üzerine Öktem, ”Bu konuda net bir bilgim yok, ancak beyin göçü şeklinde olumsuz örnekler biliniyor. Pırıl pırıl çocuklarımızın oraya buraya gitmeleri söz konusu” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir