Diploma ile Sertifikanın Farkları

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, Avrupa’da akademik eğitimin diplomayla, mesleki eğitimin ise sertifikayla ilişkilendirildiğini belirterek, ”Diploma ayrı sertifika ayrı olmalı. Diploma daha çok kişinin akademik eğitiminin pasaportu. Sertifika sizin piyasadaki hareket alanlarınızı artırıyor, bir sertifikayla iş bulamadınız, belki öteki sertifikanızla bulacaksınız” dedi.

Açıkgöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleki eğitim konusunda yanlış algıların olduğunu belirtti.

Türkiye’deki mesleki eğitimin ABD, İngiltere ya da Almanya’daki gibi olmasına yönelik bazı isteklerin olduğunu ifade eden Açıkgöz, ”Bu yanlış bir bakış açısıdır. Çünkü her ülke mesleki eğitim sistemini kendi ekonomik ve sosyal yapısına göre oluşturur. Dolayısıyla ekonomik ve sosyal sektörlerin talepleri göz önünde bulundurularak alan ve dallar açılır” diye konuştu.

Türkiye’de mesleki eğitimin daha iyi çalışabilmesi için ülkenin ekonomik ve sosyal yapısının doğru, bilimsel şekilde analiz edilmesi ve sektörlerin gelişim eğilimlerinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Açıkgöz, aksi halde yapılacak çalışmaların verimli sonuçlar veremeyeceğini söyledi.

Mesleki eğitime yönelik tüm tarafların geniş katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini hatırlatan Açıkgöz, böylelikle mesleki eğitimde yaşanan sorunları tespit ettiklerini ifade etti.

Yeni meslekler oluştu
Gelişen teknoloji ile mesleklerin ve piyasa ihtiyaçlarının hızla değiştiğine dikkati çeken Açıkgöz, yeni mesleklerin oluştuğunu, hatta bazı mesleklerin önemini kaybettiğini bildirdi.

Örgün eğitim ve sistemin merkeziyetçi yapısından kaynaklanan sorunlar nedeniyle bu hızlı değişimi öğrencilere anında aktaramadıklarına işaret eden Açıkgöz, ”Türkiye’de on sene öncesine göre mesleki eğitim bu konuda büyük aşamalar kaydetti. Yapılan çalışmalarla müfredat daha dinamik bir hale geldi” şeklinde konuştu.

Türkiye’de mesleki teknik eğitimin genel eğitimin bir alternatifi olarak görülmesinin de yanlış olduğunu söyleyen Açıkgöz, genel eğitimin mesleki eğitime nazaran daha değerli olduğu konusunda bir toplumsal algı olduğunu ifade etti.

Bu algının aileye, öğretmen ve öğrenciye de yansımasıyla mesleki eğitimin toplumdaki değerinin daha da azaldığını belirten Açıkgöz, şöyle devam etti:

”Mesleki eğitim genel eğitimin bir alternatifi değildir. Mesleki eğitim 15 yaşın üzerindeki herkese açık olmalıdır. İnsanlar iş alternatiflerini artırmak için kısa süreli kurslarda eğitimlerini alıp, piyasaya gidebilmelidirler. Mesleğinizle ilgili pratik hayatta umduğunuzu bulamadığınızda çaresiz olmamalısınız. Neyi merak ediyorsanız, neden hoşlanıyorsanız kendinize yeni bir meslek seçip, 3-6 aylık kurslarla bu mesleği edinmelisiniz. Sistemi bu şekilde esnek hale getirmemiz gerekiyor. Bu konuda çalışıyoruz. Mesleki eğitimde öğrenciye iş imkanı sağlamayan alanlar kapatılarak yenileri de açıldı.

Türkiye’de mesleki teknik eğitimde 2016 2017 yılında hizmete girecek okul sayısı 154. Açılan alan sayısı bin 114, dal sayısı ise bin 228. Bu çok önemli bir rakam.”

Fen, Matematik ve Türkçe ders saatleri artırılacak
Mesleki eğitimde bazı alanlarda öğrencilerin kesinlikle iş sıkıntısı yaşamadığını anlatan Açıkgöz, ”Hemşirelikten mezun olanlar okulu bitirir bitirmez devlette ve özel sektörde istihdam ediliyorlar. Bilişim, otomotiv, elektrik ve elektronik, makine ve imalat, turizm ve metal teknolojisi gibi sektörlerle ilgili öğrenciler de rahatlıkla iş bulabiliyor” dedi.

Mesleki eğitime giden öğrencilerle genel eğitime giden öğrencilerin matematik ve fen alanlarında aldıkları zorunlu dersleri ve saatleri eşitlemeyi amaçladıklarını bildiren Açıkgöz, şunları söyledi:

”Amacımız, öğrencilerin mesleki, genel eğitim ayrımı olmaksızın ana dil, matematik ve fende eşit düzeyde çekirdek bilgiyi almalarıdır. Biz onlara bu eğitimi vereceğiz.

Mesleki eğitime geçişi de kolaylaştırmak için de erişebilirlik artırılacak, mesleki eğitimin kalitesi artırılacak, rehberlik ve kariyer geliştirme imkanları artırılacak, sisteme sektörün daha etkin katılımı sağlanacak, Avrupa mesleki eğitim sistemleriyle denklik sağlanarak iki sistem arasındaki hareketlilik artırılacak. İstihdam oranı yüksek mesleklerin eğitimine ağırlık verilecek ve mesleki eğitimin önemi konusunda toplumda ve işverenlerde farkındalık artırılacak.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir