İskoç edebiyatı hakkında bilgi

İskoç edebiyatı, İskoç dilinde, İskoçya Gaelcesinde, Lowlands İskoç (Lallans) dilin­de, standart İngiliz dilinde ya da bunların çeşitli bileşimleriyle yazılmış yapıtları içeren edebiyat ürünleri. Bunlardan İngilizce yazıl­mış olanlar genellikle İngiliz edebiyatı için­de değerlendirilir.

İskoç edebiyatından günümüze ulaşmış en eski örnekler 14. yüzyılın ikinci yarısından kalmadır. İlk dönem İskoç şiirinin en önem­li temsilcisi sayılan John Barbour The Bruce (1376) adlı yapıtında İskoçya kralı I. Robert’ ın (De Bruce) kahramanlıklarına yer ver­di. Yüz yıl kadar sonra Minstrel (Kör) Harry, İskoç kahramanı Sir William Wallace’ı konu alan tarihsel romansında aynı geleneği sürdürdüyse de İskoç edebiyatının en parlak dönemi (1425-1550) genellikle Kral I. James’e atfedilen The Kingis Quair (Kralın Kitabı) ile başladı. Yapıt 15. yüzyı­lın yerel dilde yazılmış belki de en güzel uzun aşk şiirini içeriyordu. Dönemin en önemli edebiyat ürünlerini makar’lar adıy­la tanınan bir grup şair yarattı. En ünlüleri Robert Henryson, William Dunbar, Gavin Douglas ve Sir David Lindsay olan bu şairler Chaucer’m yapıtlarından büyük ölçü­de etkilendiler. Ama makarlar Chaucer’m etkisinin açıkça görüldüğü saray romanla­rında ve düşsel alegorilerde bile yerel dilin yapı ve üslup özelliklerine yer veren incelik­li, süslü bir dil kullandılar. Süslü şiir üslup­ları zaman zaman aşırı ve yapay olarak nitelendiyse de bu şairler İskoç edebiyatın­da yerel dili yaygınlaştırmayı, yergi ve düş öğeleriyle şiirsel söyleyiş ideallerini bağdaştırmayı başardılar. Böylece ulusal edebiyatı doruk noktasına çıkardılar.

Özellikle 1450-1630 arasında İskoç düzyazı sanatı da önemli ölçüde gelişti. İlk özgün edebi düzyazı örnekleri 1480’lerde John Ireland’in ilahiyat yazıları içinde yer aldı. 15. yüzyılın esneklikten yoksun ve kısıtlı dili sonraları John Bellenden’in, John Leslie’nin ve History of the Reformation in Scotland’m (1567; İskoçya’da Reform Tarihi) yazarı John Knox’un tarihsel yapıtlarında yahnlaştı ve Latinceden uzaklaştı, iskoç edebiyatında ayrı bir yeri olan Complaynte of Scotland’da ise (1548-49; İskoçya’nın Yakınması) hem İskoç yurtseverliği dile getirildi, hem de İskoç düz yazısının çeşitli kullanımları ortaya kondu.

1603’te İngiltere ve İskoçya tahtlarının tek bir hükümdarın kişiliğinde birleşmesiyle İs­koç edebiyatı zamanla İngiliz edebiyatı­nın etkisi altına girdi. Saray İngiltere’ye taşınınca İskoç şairler de koruyucularını yitirdiler; o dönemde yerel dilde dindışı edebiyatın gelişebilmesi için gerekli olan saray desteğinden yoksun kaldılar. Gene de Robert Sempill’in “Life and Death of Hab- bie Simson” (Habbie Simson’un Yaşamı ve Ölümü) adlı yapıtı gibi baladlar, gittikçe İngilizleşen İskoç edebiyatında yerel dil geleneğinin yaşatılmasını sağladı.

18. yüzyıl başında İngiltere ile İskoçya’nın siyasal birleşmesine (1707) karşı kültürel bir tepki gelişti; bunun sonucunda da popüler ve edebi nitelikli çok sayıda İskoç şiiri derlemesi ortaya çıktı. Ama James Watson’ in Choice Collection of Comic and Serious Scots Poems (1706; Gülünç ve Ağırbaşlı İskoç Şiirlerinden Seçmeler) ve Allan Ramsay’nin Ever Green (1724; Her Dem Taze) gibi yapıtları, bilinçli olarak İskoç dilinin geçmişteki başanlarına dikkati çek­mekle birlikte, İskoçya’nın siyasal kimliği­nin ve edebiyatının giderek Ingilizleştiğini göstermekten ileri gidemedi. Bu süreç so­nunda hem İskoç, hem İngiliz dilinde yapıt­lar vererek her iki dilin edebiyatını zengin­leştiren Robert Burns ve Robert Ferguşson gibi büyük İskoç şairler ortaya çıktı. İzle­yen 100 yılı aşkın süre içinde ise İskoç edebiyatında önemli sayılabilecek bir yapıt ortaya konmadı. Ayrıca bak. İskoç rönesansı; Kelt edebiyatı.

İskoç edebiyatı hakkında bilgi, İskoç edebiyatı özellikleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir