Kışlak Nedir
Kışlak ne demek anlamı, kışlak nedir
Kışlak, Osmanlı Devleti’nde göçebelerin kışı geçirdikleri topraklara ve ordunun kışı geçirmek üzere konakladığı yerlere verilen ad.
Göçebelerin yararlandığı kışlaklar, Defterhane’de kaydı bulunan ve belirli toplulukların yararlandığı mirî araziler ile mülk niteliğindeki kişisel araziler olmak üzere iki türdü.
Kışlak sınırları, kış aylarında buralardan yararlanacak aşiretler ve köyler tahrirlerde belirlendikten sonra Defterhane’ deki kütüklere işlenirdi. İlkbahar başlangıcında kışlaklarından ayrılan göçebeler, boy beylerinin yönetiminde yaylaklara gider, sonbaharda da kışlaklarına dönerlerdi. Kışlaklar ve yaylaklar arasındaki uzaklığın çok olması ciddi toplumsal rahatsızlıklara yol açardı. Örneğin İmamkulu, Tecirlü, Likvanik Türkmenlerinin kışlakları Adana’da, yaylakları Develi’ye bağlı Harmancık’ta; Rişvan oymaklarının kışlakları Rakka ve Maraş’ta, yaylakları Rum (Sivas) Eyaleti’n- deydi. Uzun mesafeleri kat etmek zorunda olan göçebeler, geçtikleri köy, kasaba ve kentlere zarar verdikleri gibi kendileri de birtakım zararlara uğruyordu. 16. yüzyıldan başlayarak göçebelerin, “kadimi kışlaklarına yerleştirilmeleri uygulaması benimsendi. Böylece gidiş dönüşlerin yol açtığı sorunlara da köklü çözüm getirilecekti. Ama göçebeliği yeğleyen topluluklar, özellikle yerleşik düzende vergi yükleri artacağı için buna karşı direndiler. Osmanlı Devleti kışlakların kullanımını yasalara bağlamıştı. Kışlakların düzeniyle ilgili kanunnameler, kışlakiye ya da resm-i kışlak denen vergiyi de ayrıntılı olarak belirleyen yasal belgelerdi. Otlak yeri olan miri kışlakların ekilip biçilmesi yasaktı. Kışlaklar genellikle selatin vakıflara bağlı haslardandı. Haslar voyvodası ya da mukataa sahibi sürü sayılan her 300 koyundan birini resm-i kışlak adı altında vakıf ve hazine adına vergi olarak alırdı. Göçebeler kışlağa gidiş ve dönüşlerde ayrıca selamet akçesi, geçit resmi gibi vergiler de öderlerdi. Uzak cephelerde savaşan Osmanlı orduları kışa kaldıklarında bu mevsimi cepheye yakın, güvenlikli bir yerde geçirirlerdi. Her türlü barınma, ikmal ve savunma olanaklarının bulunduğu bu yerlere meşta da denirdi. Osmanlı ordularının, Avrupa’ya dönük seferlerdeki kışlakları Belgrad, Babadağı, Şumnu, Rusçuk ve Fokşan’dı. Doğu seferlerinde de Erzurum ve Diyarbakır kışlaklarından yararlanılırdı. Osmanlı orduları için kışlak sorunu, 17. yüzyılda ortaya çıktı. Bu dönemde kısa sürede sonuçlanan meydan savaşlarının yerini uzayan cephe savaşları almaya başladığından, ilkbaharda sefere çıkan ordunun kış bastırmadan İstanbul’a, tımar askerlerinin de eyaletlerine dönmeleri olanaksızlaşmıştı. Avusturya ve Rusya ile yapılan savaşların 5-10 yıl sürmesi de seferi kadroların dağıtılmadan kışlaklarda tutulmalarını zorunlu kılan bir başka nedendi.
Kapıkulu ocaklarına binek ve yük hayvanı yetiştirilen büyük meralara da kışlak denirdi.
Kislak kelimesi koy manasini verir.Eskilerden tasinarak simdiki zamanda Ozbekcede,Tatarcada,Turkmencede,Tacikcede ve Azericede hala kullanilarak devam etmektedir.
kislak koy demektir simdiki zamanda tacikce ozbekce azerice turkmence ve tatarcada hala kullanilmaktadir.