Kumsal nedir nasıl oluşur

Kumsal

Plaj olarak da bilinir, deniz ya da göl kıyılan boyunca biriken tortullardan oluşan, biçimi ve sınırları deniz süreçlerinin etkisine, tortulların türüne ve birikme hızı­na bağlı olan kumluk bölge. Başlıca üç tür kumsal vardır. Birincisi, kayalık kıyılar boyunca uzanan bir tortul şeritleri biçimin­dedir; ikincisi, denizin ya da akarsuların taşıdığı birikintilerden oluşan düzlüklerin dış kenarlarıdır (açık kumsallar); oldukça değişik bir özellik gösteren üçüncü tür kumsallar ise, kıyı boyunca onlarca, hatta bazen yüzlerce kilometre uzanan, dar tortul setleri biçimindedir. Bu setler lagünleri açık denizden ayırır ve gelgitlerin oluşturduğu küçük oyuntularla kesilir. Kıyı oku, burun ucu ve (bir adayı anakaraya bağlayan) tombolo gibi bazı tortul ön bölgeler de (foreland) kimi zaman kumsal olarak tanım­lanır.

Kumsal nedir , Kumsal ne demek

Hareketli bir kumsalın üst sınırı, büyük fırtınalar sırasında denizin ulaştığı en yük­sek düzeydir. Kumsalın alt sınırı ise su düzeyinin altındadır ve ancak tortul katman

ile kayalık zeminin çıplak yüzeyi arasında belirgin bir sınır varsa saptanabilir. Eğer tortulların kapladığı alan uzaktaki derinlik­lere kadar uzanıyorsa, kumsalın alt sının olarak, en güçlü dalgaların bile kumlan sürükleyemediği kesim alınır. Bu sınır, yaklaşık dalga uzunluğunun üçte biri ya da dalga yüksekliğinin on katı kadar derinlik­tedir.

Hareketli bir kumsalın profili büyük deği­şiklikler gösterir. Biçimi ve boyutlan birçok etmene, örneğin dalga parametrelerine, gelgit yüksekliğine, tortuiîann bileşimine ve dağılımına bağlıdır. Ama gene de sık rastla­nan bazı kumsal biçimleri vardır. Bunlann, deniz düzeyinin üstünde kalan arka kesimle­rinde bir kıyı sekisi yer alır; arka kesimlerde büyük fırtınalar sırasında oluşan daigalann neden olduğu bir dizi kıyı sırtı ya da yüksek düzlük de bulunabilir. Bu sekinin yüzeyi denize doğru eğimlidir. Sık rastlanan bir başka profil türü ise, görece dik bir ön yamaç biçimindedir; bu yamacın alt bölümündeyse (2 m’nin üzerinde], bol kumlu ve görece sığ tabanlı kumsallarda 1 km’den daha geniş ön yamaçlar oluşabilir. Bir başka kumsal türü de, kumlu kıyı boyunca uzanan ve yer yer çukurlarla kesilen, birbirine paralel, bir ya da birçok denizaltı kıyı seti biçimindedir.

Kumsallarda ikincil düzeyden yüzey biçim­lerine de rastlanır. Bunlar salınımlı dalga izleri, gelgit oluklan ya da küçük dere oyurıtulan ve kumsalın sımnnda sık rastla­nan (denize doğru içbükey) kancalı oklardır.

Güçlü dalgaların kıyıya dik ve düzenli olarak çarptığı yerlerde, denizaltı setleri (kordon) kimi zaman dağılır ve denize doğru dışbükey, yarım ay biçiminde geniş bir yapı kazanır. Bu tür yüzey biçimleri, bölgede, suyun ileri-geri hareketi sonucun­da oluşan, dikey eksenli büyük burgaçlara bulunduğuna işaret eder. Suyun geri çekilişi çoğunlukla çalkantılı doğrusal akıntılar biçi­minde gerçekleşir. Bunlar, denizaltı yamaç­larındaki derin kanalların aşınmasına ve bazen denizaltı setleri sisteminin tamamı­nın dağılmasına yol açacak kadar güçlü olabilir.

Çoğu ülkede rüzgâr, kumsal dinamiklerini güçlü bir biçimde etkiler. Kumsal, deniz rüzgârlarının etkisine açıktır ve rüzgâr tarafından taşman kumlar kumsalın arka kesi­minde tepecikler oluşturur. Bir süre sonra bunlar birleşerek ön kumulları oluştururlar; kumsalda yeterince kum varsa, bu yolla bir dizi kumul oluşur. Kum miktarı çok fazla olduğunda kumullar yer değiştirip bitişerek alçak düzlüklere dönüşür ve verimli toprakları, ormanları, binaları örtebilir.

Kumulların oluştuğu bölgeye kum taşın­ması durduğunda kıyıya paralel sırtlarda boşluklar oluşur. Böyle bölgelerde, tepeleri kıyıya dönük parabolik kumullar ortaya çıkar. Bunlann konumu sabitleştikten uzun bir süre sonra parabollerin tepeleri rüzgâr etkisiyle bozulabilir ve böylece zamanla rüzgârlann esme yönüne paralel bir dizi sırt oluşur.

Ilıman enlemlerdeki kumsalların kumu, başlıca kuvars, baz-, feldispatlar ve az mik­tarda ağır mineraller içerir. Tropik bölge­lerde ise, deniz canlılarının iskelet artıkla­rından ve oolitler gibi çökelmiş parçacıklar­dan oluşan kalkerli kumsallar oldukça yay­gındır.

Kimi zaman kumsalın zemin katmanları, yeraltı sulanndan tortullaşan kalsiyum kar­bonatla birbirine bağlanır (çimentolanma). Buna genellikle kumsalın arkasındaki ba­taklıktan buraya tatlı suyun sızması yol açar. Eğer kumsal aşınır ve geriye çekilirse, çimentolanmış katman ortaya çıkar; kayalık kumsal denen bu tür bölgelere tropik bölge­lerde, Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi kıyılarında sıkça rastlanır.

Kumsallann pratik önemi, kıyıyı koruma­ları ya da tatil yerleri olarak kullanılmalarıyla sınırlı değildir. Kıyının açıklarındaki dalgaların ve akıntıların malzemeyi tane bü­yüklüğüne göre ayırma mekanizması, ağır mineral (özgül ağırlıkları 2,7’nin üstünde) derişkilerinin tortullaşmasını sağlar. Her kumsalda, gözle görülebilen ince, koyu renkli bir kum örtüsü bulunur; bu örtü bazı ağır mineraller, titan, zirkonyum, german­yum, kalay, uranyum ve altın gibi değerli metaller içerir. Birçok bölgede, bu değerli metallerin miktan sanayi için oldukça önemli bir orandadır. Hindistan, Brezilya, Japonya, Avustralya. Rusya ve Alaska’da bu alüvyon çökelleri işlenerek değerli me­taller elde edilir. Ağır mineral derişkileri denizaltı yamaçlarından tarak gemileriyle de çıkartılabilir.

Kumsal nasıl oluşur, kumsal yapısı nedir nasıl meydana gelir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir