Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Nasıldır

Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Nasıldır Hakkında , Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Nasıldır , Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Nasıldır İle İlgili Bilgiler

Zamanın nasıl belirleneceği sorunu insan zekasını çok eski çağlardan beri sürekli meşgul etmiş bir sorundur

Bu önemli kuramsal bilgi Batlamyus’tan sonra da kullanılmıştır Yöntem 9 Bu sorunlarla uğraşırken küresel geometri ve gök cisimlerinin hareketi ile ilgili konularda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir
İslam’da zamanın belirlenmesi sorunuyla uğraşılırken daha önce bilinegelen ve temeli stereometrik izdüşümüne dayanan usturlaplardan yararlanılmıştır Saat ayarının kuramsal temelleri bulunulan yerdeki güneşin konumuna ve bir çubuğun gölgesine bağlı olarak 8 yüzyılda belirlenmiş bulunuyordu Zamanla ilgili tanımlar gözle görülen olaylara dayandırıldığından herkes tarafından kolaylıkla soruşturulabilir nitelikteydi

Zamanın bulunulan tarihe ve yere bağlı olarak tanımlanmış olması, nüfusun yoğun olduğu yerlerde, konunun muvakkit adı verilen uzman kişilerce belirlenmesini zorunlu hale getirmiştir Sultanlar zamanın doğru tespiti için, merkezi camilerde muvakkithaneler kurmuş, burada görev alacak kişilerin yetişmesini sağlamış, bu müesseseleri gerekli araç ve gereçlerle donatmışlardır İslam dünyasının liderleri hükmettikleri eyaletlerin her bölümü için namaz vakitlerini hesaplatmayı görev edinmişlerdir
Fatih Sultan Mehmet’in 1456’da Semerkantlı astronom Ali Kuşçu’yu tüm imparatorlukta namaz saatlerinin hesaplaması için görevlendirdiği bilinmektedir Osmanlı İmparatorluğunun 17 yüzyılda en geniş topraklara eriştiği dönemde İstanbul’da bir rasathane kuran Takiyüddin’e de benzer bir görev verilmiştir
1- Hicri ve Rumi Takvim
İslam ülkelerinde kullanılan Hicri takvim Hz Muhammed’in MS 622’de Mekke’den Medine’ye hicretiyle başlar Hicri – Kameri takvim, ayın dünyanın etrafında dönüşüne göre tanımlanır Bir yıl Muharrem, Sefer, Rebiyülevvel, Rebiyülahir, Cemaziyülevvel, Cemaziyülahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce adı verilen 12 aydan oluşur Her bir Kameri ay yaklaşık 295 gün sürer ve bir Kameri yıl 354 gün olarak elde edilir Bu nedenle Kameri takvimde 6 adet 29 günlük, 6 adet 30 günlük ay bulunur
Ancak gerçek Kameri ay 295 günden 44 dakika 3 saniye daha uzun olduğundan 12 Kameri ayın belirlediği 354 günlük kuramsal Kameri yıldan 8 saat 48 dakika 36 saniye daha uzundur 30 yılda bu hata 11 gün 0 saat 18 dakika 0 saniye olacağından eşzamanlılığı sağlamak için 30 yıl boyunca 19 adet 354 gün süreli ve 11 adet 355 gün süreli sene oluşturulur 355 günlük seneler son aya bir gün ilave edilerek gerçeklenir Böylece eşzamanlık sağlanır ve ancak 2400 senede bir takvime tekrar 1 gün ilave etmek gerekir
Kameri yılın ortalama süresi, günlerin yıllara göre dağılımından (19×354+11 x 355) / 30=354 gün 8 saat 48 dakika olarak hesaplanır Bugün kullanılan güneş yılı yaklaşık 365 gün 5 saat 48 dakika olduğundan Kameri yıl güneş yılından yaklaşık 10 gün 21 saat daha kısadır Buna göre, 1 Kameri yıl güneş yılının 09702 katına, 1 güneş yılı Kameri yılın 10307 katına karşı düşer536 yıl kadar faz farkı bulunur Eğer örneğin 1 Ocak 1993’ün hicri takvimdeki karşılığını bulmak istersek yukarıdaki değerlerden (1992-621536) x l0307=14125372 buluruz Hicri takvime göre 1412 yıl geçmiş olduğundan bu tarih hicri 1413 yılına karşı düşer

Hicri takvimin haricinde Osmanlı devletinde 1678’den sonra maliye ile ilgili işlerde Rumi takvim de kullanılmaya başlanmıştır Mali yılın başlangıcı 1 Mart olarak kabul edilir Rumi yıl 365 gün olup güneş yılına karşı düşen miladi seneyle eş uzunluktadır Rumi sene her 33 yılda 354 gün olan hicri seneyi bir yıl geçer Bu farkı gidermek için Rumi seneden her 33 yılda bir hicret yılı düşülür; buna sıvış senesi denir Her iki takvim arasında ayrıca 13 günlük bir fark bulunur Ayrıca Rumi sene miladi 584’te başlatıldığından Rumi seneyi bulmak için Miladi seneden 584 çıkarmak gerekir Aylar Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Teşrini-evvel, Teşrini-sani Kanuni-evvel Örneğin Miladi 1 Ocak 1993 tarihi Rumi 19 Kanuni-evvel 1408 tarihine karşı düşer Osmanlı devletinin sonuna kadar mali işlemlerde kullanılan Rumi sene 1925’te Miladi takvim yılının kabul edilmesi üzerine terk edilmiştir

2- Gün ve Saat Tanımı
İslam dünyasında yeni gün güneşin batışıyla başlar Güneş ufukta kaybolunca saat 12 ya da 0’dır Bir sonraki güneş batışına kadar geçen süre 2×12 saate ayrılır Ezani saat adı verilen bu saat tanımında, günün başlangıcı değişmekte, ancak gün boyunca bir saatlik süre aynı kalmaktadır
Bunun dışında Helenistik çağdan kalma başka bir saat kavramı, Zamanı saat’ta kullanılır Bu saat kavramında gündüz ve gece süreleri kendi başlarına ayrı ayrı 12 eşit parçaya bölünür Tanım gereği bir günün süresi aynı kalmakla birlikte, gündüz ve gece saatlerinin süreleri mevsime bağlı olarak değişir

3- Namaz Vakitlerinin Tanımı
Namaz vakitleri Şekil 1’e göre belirlenir :31-Akşam namazı: Akşam namazı güneşin 625 metre rakımlı bir yerde gözlenen batış anında kılınır Bu durumda ezani saate göre saat 12’dir ve yeni bir gün başlamış olur
32-Yatsı namazı: Güneş merkezinin ufkun 17° altında bulunduğu sırada kılınırBu zaman öznel olarak yan yana duran beyaz ve siyah renkli iki cismin ayırdedilemez olduğu an olarak tanımlanır
33- Sabah namazı: Sabah namazı, güneş ufukta doğduğunda bitmesi gerektiğinden, başlangıcı da buna göre ayarlanır
34- Öğle namazı: Ufka göre dik duran bir çubuğun gölgesi uzamaya başladığı an kılınır (Şekil 2)
35- İkindi namazı: “Asr’ı evvel” ve “Asr’ ı sani” olarak adlandırılan iki zaman arasında kılınır (Şekil 2)
“Asr’ı evvel”: Çubuk gölgesinin, aynı günün öğle vaktindeki en kısa gölge uzunluğu ile kendi uzunluğu toplamı kadar olduğu an olarak tanımlanır
“Asr’ı sani”: Çubuk gölgesinin, aynı günün öğle vaktindeki en kısa gölge uzunluğu ile kendi uzunluğunun iki katı kadar olduğu an olarak tanımlanır
Bu tanımlardan başka Ramazan ayında oruç şafak vaktinde “imsak” ‘ta başlar: Bu anda güneş ufkun 19° altındadır ve güneşin doğması için 1 saat 16 dakika kadar bir zaman vardır (l° = 4 dakika) Bu zaman da öznel olarak yan yana duran beyaz ve siyah cisimlerin ayırt edilmeye başlandığı an olarak tanımlanır Oruç güneş batıncaya kadar sürer Bayram namazı (iyd) camilerde güneş ufkun 5° üzerine çıkınca, ya da doğduktan 20 dakika sonra, kılınmaya başlanır
Kesin zaman belirlenmesi sadece öğle ve ikindi namazlarında mümkün olduğundan diğer namaz vakitleri ve oruca başlama vakti için 10 dakikalık bir hoşgörü tanınır Buna göre sabah namazı ve oruca başlama 10 dakika erken, akşam ve yatsı namazları ile iftar vakti 10 dakika geç olabilir
Ramazan bayramı 29 gün süren Ramazan ayının sonunda hilalin görünmesiyle başlar Kurban bayramı 68 gün sonra kutlanır Şu halde Ramazan bayramı 1 Zilhicce’de kutlanır yüzyılda İslam ülkelerinde benimsenerek özellikle namaz vakitlerinin belirlenmesi, karada ve denizde yön tayini, arazi ölçümlerinin yapılması, yüksekliklerin ve derinliklerin belirlenmesi gibi değişik konularda yaygın uygulama alanı bulmuştur Bu alet yüzyıllar boyunca geliştirilerek özel sorunların çözümüne daha uygun biçimlere getirilmiştir Hangi ayların 29 ya da 30 gün süreceği ayın fazı göz önünde bulundurularak Şeyhül İslam tarafından belirlenir Ayrıca hicret 15 Temmuz 622’de gerçekleştiğinden, kameri takvimin miladi takvimine göre 621 Kanuni-sani, Şubat olarak adlandırılır Şevval’de, Kurban bayramı ise 2 ay 10 gün sonra 10 dur.

Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Hakkında Bilgi,
Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü ,
Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü nasıldı,

 

Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Nasıldır Konusu Hakkında Sorularınızı ve Yorumlarınızı Aşağıdan Anında Yazabilirsiniz …

 

One thought on “Osmanlı Döneminde Zaman Ölçümü Nasıldır

  • 08/09/2017 tarihinde, saat 22:34
    Permalink

    HİCRÎ seneler 353 ve 354 ve 355 (2400 ? senede belki 356) gündür. 354 küsurlu formuller , ortalama bir hesaptır (10.630,416 ,… yazan da var hattâ 10.632 çeken 30 sene de var, 10630dan az çeken yılar da olabilir , [pek kulanışlı olmasa da] CUMUAdan başlar denen 4,367ye çarpmak formulünde 27 gün çeken AY olmakta ki bu süre hilal 29 / 30 menzil/konak 27 [menzil 28 adedtir]nin bir harmanı/karışımı âdetâ ) ÂYETte husbân=en az 3 hesap buyrulduğu için (Rahmân sûre-i âyet-i 5) … Hemen konuya geçelim : 1678 yazmışsınız. h.k.1087nci sene 1676 başlamışsa bu nasıl 1678 olur. m.s. 584 yıl 13 gün fark. milad gah 0 gah m.s. 1 sanılıyor (571 ?_632 ?den 347 ila 963 ? yıl öncesi olduğu mervî /rivayet edilmiş). 01.01.0 veya 01.01.01+584 yıl 13 gün=14 Mart eder ancak `Osmânlıda tamm kullanılmaya başlanması 13 Mart 1840 Cumua=01.01.Rumî=09.01.H.K.1256ymış. 1840 , hicri olarak 1256ncı sene olduğuna göre Rumi takvim kamerîden şemsîye mi çevrildi. Takvim yaprağında m.s. Julyen 14.03.1399 (Gregorien 18.06.2010 ve 10.631 gün formulüne göre 06.07.h.k.801)de kullanılmaya başlandığı yazılı. Aslında 21 Mart-10 gün=H.K.1170de (Mart 1757-2069uncu sene=m.ö.11.03.311) 2069 olan (Erzurûmî Ma`rifetNâmeDE yazar) veya [0 yılı hesaba dahil olarak] 01.10.-312 / 09.11.312den başlıyan Rumi filan denen takvimler de yok değil. Merhûm Neş’et ÇAĞATAY , merhûm Ahmed Cewdet Paşa , merhûm Felekî Paşa , … nın kitaplarını ve miladi takvimin gelişimine dair kimi /1kaç yazıları okudum. Her 33 miladi GÜNEŞ yılı tamm 34 hicrî sene değildir (tamm 34 hicri seneden 6 ? gün fazladır: 21.11.1979_15.11.2012=01.01.1400_01.01.1434).
    Mâdâmkeh /mademki 1678 yazmışsınız bunun nedeni ne . Ansiklopedide yazan ”AY yılı ile GÜNEŞ yılı arasındaki farktan dolayı Hicret 1 ile Rumi 3 ile başladı” ifadesi mi. Eğer cevap bu ise hicret ya 587 ya 624 olur. ba`del milad 310 ifadesi belki m.s. 3 belki m.s. 15tir belki de başka bir yıLdır. ”9.12.`arafe h.k.10 cumua= gece gündüz mütesawi=eşit=Julyen 21 Mart Cumua ifadesi” 632ye (07.11. rumi 632 17.01.m.s.339 mu 20.01.m.s.633 mü).
    HİCRET yılı sitenizde yazana göre 15 Temmuz 622 Perşembe mi 16 Temmuz 622 Cumua mı. Yoksa 14 Temmuz 622 mi. Daha da ötesi 16 Temmuz CumuDan kasd , 622 mi 30 Temmuz 588 mi. 9.12.10 cumuaysa 12.03.11 pazartesi [ve salı ve çarşamba] olamaz. 2400 senede olan bir şey ise 30a tamamlayın hadîsi PEYGAMBERe âid değil mi. Hiç 31 [Zilhicce] diye gün olur mu. Ashâb-ı Kirâm h.17ye kadar hicri takvimi kullanmıyor muydu. 17ye kadar gökte AY yok muydu (var olduğunu vahy bildiriyor). 16 Temmuz , YehûdîNİN BÜYÜK TRAMPET GÜNÜ değil mi. Sihrindî Mektûbâtta Yahudinin kutsadığına tapan kafir olur demiş, bu nasıl şey ki farz-ı misal 08 Haziran 632 pazartesi de İRTİHAL olup Yahudinin ŞAVOTu. Hem insanların hem cinnlerin tamamına gönderildiği için denk mi geldi. 2.9.h.8 pazartesi (çarşamba yazn da var) 25 Aralık 629 MekkeNİN fethı için MedîneDEN çıkış ki bu da Hristiyanın MİTRAsı… ŞEYÂTÎN `ALEYHİLLA`NE insanı böyle şey’lerle uğraştırır ancak ufkumuz açılmalı. [kÜnyesi `A…..Â. bin `..Â. olan] Mehdî `ALEYHİRRIdWÂN HaZretleri bu konuyu cevaplandıracak `ilme wâqıf we muttali` olıcak (âmîn). Saygı ve teşekkur ve muhayyer deawat ile hoşça kalın.

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir