Peygamberin hayatından örnekler ve ilmihal bilgileri

Sorulara cevap veren Yazıcıoğlu, din dersi ve din eğitimi konusunun, Türkiye’de yıllarca tartışma konusu yapıldığını söyledi. Yazıcıoğlu, her hükümette farklı uygulamalar ve 28 Şubat sürecindeki müdahaleler nedeniyle bu konuda oturmuş bir milli eğitim politikası geliştirilemediğini belirtti.

Yeni düzenlemelerde tartışmaların, her zaman olduğu gibi yine imam hatip liseleri üzerinden yürütüldüğünü ifade eden Yazıcıoğlu, imam hatip liselerini tam olarak birer meslek lisesi şeklinde değerlendirmediğini kaydetti. Bunların önünü tıkamadan reforme edilmesi gerektiğine işaret eden Yazıcıoğlu, şöyle söyledi:”Batıda meslek okullarına yönelim yüzde 60 civarında. Bizde ise tam tersi, herkes liseye yönelir, üniversiteye giriş sınavında yığılma olur. Yeni

düzenleme topluma çok iyi anlatılamadı, kavgaların arasında kaldı. Yeni düzenleme sadece imam hatip meselesi değil. Batıdaki örnekleri gibi, çocukların birçok meslek dallarına yönelme şansı olacak. İmam hatipleri de kendi içinde mütalaa etmek gerekir. İnsanların çoğu çocuklarını buraya imam olsun diye göndermiyor. Çocukları dinini daha iyi öğrensin şeklinde düşünceleri var, zaten çoğu da başka alanlara kayıyor. İmam hatiplerin okullaşma içindeki oranı yüzde 5’i geçmez. Bunların orta bölümleri yeniden açılacaksa, bunda bir mahsur yoktur.”

Yazıcıoğlu, bu coğrafyada yaşayan herkesin, din, kültür, gelenekler konusunda temel bilgilere sahip olması gerektiğini ifade ederek, ”Tartışmaları bir kenara bırakıp, eğitimin içinde din eğitimi nasıl ve ne kadar olacak, bunu toparlamış olsaydık, ortak paydanın oluşacağı bir sistemi üretebilseydik, iş mükemmelleşmeye doğru giderdi” dedi.

Yazıcıoğlu, yeni sistemde seçmeli dersler olarak ”Kuran-ı Kerim ve Tefsiri” ile ”Peygamberin hayatından örnekler ve ilmihal bilgileri” derslerinin okutulmasının da öngörüldüğünü belirterek, ana muhalefet dahil, hiçbir grubun buna karşı çıkmadığını ancak ”kavganın da eksik olmadığını” söyledi.
Kur’an-ı Kerim’in okullarda okutulmasının mahsuru olmayacağını, tersine, çocukların daha ”derli toplu” şekilde öğrenmelerinin sağlanabileceğini anlatan Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ”Sadece okumasını öğrenmek de çok fazla anlam ifade etmez, elbette Kur’an-ı Kerim okuyabilmek önemlidir. Bilenle bilmeyen arasında fark vardır ama önemli olan içeriğini algılayabilmektir. Sanıyorum, çocukların seviyesine göre hazırlanacak seçkilerle, onlara bu içerik anlatılacaktır. Daha iyi bireyler yetiştirme hedefimiz var, inşallah bu hedefe ulaşılır ama bunlar da kavgayla oluyor, üzücü olan bu.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir