Mehmet Akif Ersoy Etkilendiği Yazarlar

Mehmet Akif Ersoyûn Etkilendiği Batılı Yazarlar

Mehmet Akif şairdir. Batılı ediplerden özellikle şairler üzerinde ilgisi odaklaşması gerekirken daha çok batılı romancı ve hikayecilerden etkilenmiş onların sanatlarından istifade etmiş, okuduğu ve sanatını beğendiği batılı şahıslar onlar olmuştur.

Akif, geleneksel milli realizmimizin hikayecisidir. Beğendiği ve tesirinde kaldığı batılı edipler, realist hikaye ve romancılardır. Zola ve Alphonse Daudet hayranı olduğu gerçekçilerdir; en sevdiği batılı edip Daudet’tir. Mithat Cemal nakleder: “En sevdiği muharrir Daudet idi ondan da en çok sevdiği eser Jack idi. “(1) Ayrıca sanatçımız Fransız roman ve hikayesini asıllarından okuduğunu belirtir. “Ben o eserleri Türkçe diye okuyacaksam Türkçe değil sırf bir eser-i sanat diye okuyacaksam Alphonse Daudet’in Jack’lan Saphoları elbette bunlardan çok sanatlı Bizde Türkçe roman yazılıncaya kadar ben bu yarım yamalak Fransızcamla Fransız romancılarını okumakta devam eder giderim.

Akif Daudet’in eserlerinden ayrıntı da verir. “Mesela, Thais de Hristiyan Zenci Ahmes’in çocuk Thais’i kucağına alıp herkesten gizli vaftiz ettirmeğe götürürken zencinin boynuna küçük kızın ellerini dolaması, zencinin harmonisinden bu çocuk başının sarkması. Mesela Safo’da kadının eski bir dostu gelince ve onunla kavgaya başlayınca yatak odasında

kadının eski bir dostu gelince ve onunla kavgaya başlayınca yatak odasında ipeklerin kirlenmesi-

Sanatçımızın beğendiği bir diğer edip Zola’dır. Ispartalı Hakkı Akifin yedi yıl çalışıp en zor Fransız muharrirlerini bile okuyacakduruma geldiğini naklederken Zola’nın Rougon Macguartlarını da bitirdiğini belirtir Mithat Cemal ve Zola her ikisi de AkiPi Severler. Akif Mithat CemaTe Zola’nın romanlarındaki insan yığınlarını nasıl idare ettiğine hayret ettiğini söyler.

Akif de hikayelerinde başarılı muhavereler gerçekleştirir; manzum hikayelerinde ikili üçlü, beşli konuşmalar idare eder. Bunlar başarılması zor ustalıklarıdr. Kahve ve Meyhane’deki çok şahıslı muhavereler edebiyatımızın harika ustalıklarıdır. Onlarda kişilerin psikolojik derinliklerini hissederiz. Zola’nın kişilerini idarede gösterdiği ustalığa hayret eden Akif usta idareler gerçekleştirmiştir. Kemal Tahir’in ikili muhaverelerinde sadece kişilerin isimleri vardır, psikolojik derinlikleri yoktur. Kiralık görevliler gibidirler. Akif, muhaverelerini nesrin geniş imkanları ile değil nazmın sınırlı olanakları ile gerçekleştirir. Bu iki kat zoru başarmaktır.

Akif, sanatla ahlak arasındaki münasebet hakkında konuşurken Zola’ dan örnek verir. Üstelik Akif gerek Zola’dan gerek Daudet’den bahsederken müşahhas misaller verir. Zola büyük romancıdır, Daudet büyük realisttir gibi herkesin söyleyebileceği ayrıntılarla desteklenmeyen iddialarda bulunmaz. “Mesela Fransızların en büyük romancılarından herkesin bildiği bir Emile Zola vardır ki o zatın yazdığı hikayelerin bir kısmını namus kaydında bulunan aileler evlerine sokmazlar. O derece serbest yazılmışlardır. Aynı zatın meyhane adında bir romanı vardır. Bu roman intişar ettiğinde Fransada kıyametler koptu. “Bu eser gayr-i ahlakidir dendi” Eğer sanat sanat içindir düsturu değil başkaları tarafından Emile Zola kadar serbest düşünen Emile Zola kadar hayat-ı hakikiye sahnelerini bütün çıplaklığı ile teşhirden çekinmeyen o edip indinde bile kabul edilmiş olsaydı bu hucuma karşı onun vereceği cevap ne olmak icab ederdi? Tabii derdi ki “Ben ahlak ile adat ile mukayyed olacak kadar dar düşünenlerden değilim. Siz benim eserimde yalnız sanat arayınız. O noktadan bir kusur arıyorsanız o zaman bana hucum ediniz. “Halbuki hiç de böyle demedi

Emile Zola eserinin gayr-i ahlaki olduğu hükmünün bilatedkik verildiğini yoksa hikaye dikkatle okunacak olursa ahlaka münafi gibi görünen sahifelerin ahlaksızlığı terzil suretiyle ahlaka hizmet etmiş olduğunu izah etti. Bu Emile Zola’nın her biri beş yüz altı yüz sahifeye baliğ yirmi ciltlik bir silsile-i hikeyatı vardır ki baştan aşağı kendisince doğruluğuna kanaat ettiği bir fikri terviç için yazılmıştır.”

Ahmet Mithat Efendinin Zola hakkında çok kesin ifadeleri vardır; eserlerini rezaletname olarak niteler. Mutavassitin Zola’ya karşıdır. Mehmet Celal romanlarında yeri geldikçe Zola’nın eserlerini ahlaki olmadığı için eleştirir. Akifin eleştirileri daha mantıklı ve hissiyattan arınmıştır. İnsaflı bir yorumdur. Onun sanatını kendi dünya görüşüne göre eleştirmez. Birçok eleştirinin hareket noktası budur. “Kendisince doğru olduğuna kanaat ettiği “der. Bu cümlelerde Akif hem kendi telakkisinin o volda olmadığını ortaya koyar hem muhatabının sanatına saygısını belirtir Akif başkalarının da batılı romancılara ilgi duymasına sebeb olacak tavır ve tutumlarını alkışlar. Matbuatta Tolstoy’la ilgil olarak çıkmış bir habere çok sev inir. “Bir iki hafta evvel resimli bir gazetenin yeni ölmüş Tolstoy’a dair birşeyler yazdığını işitir işitmez pek sevindim:- Kendi kendime tütün rejisine muterizler çıktığı gibi edebiyat rejisine karşı da ihtilalciler türemiş imiş dedim ve o gazetenin Tolstoy’dan bahis nüshasını alelacele satın aldım

Akif in sanatına hayran olduğu batılı bir romancı da Dumas Fils’dir. O Sadi’deki az sözle çok şey anlatmanın sırrını, Dumas Fils’in izahları ile anlar. “Nihayet garplıların bilhassa Fransızların edebiyatını da biraz anlamak için için o lisandaki maruf eserleri okurken, La Dame Aux Camelias’a sıra geldi. Müellif kitabının baş taraflarında diyordu ki “Hakikat üzerinde işlemekte olduğum bu kadar ufak bir mevzudan o kadar büyük neticeleri çıkarmak isteyişim benim için bir cüret görülecektir. Lakin herşeyin az şey ile olduğuna kani olanlardanım: Çocuk küçük fakat kendisinde koca bir insan mündemiç; beyin daracık lakin müfekkireyi ihtiva ediyor; göz bir noktadan ibaret, bununla beraber fezaları muhit” Şu satırları okur okumaz Sadi’deki sırr-ı sanatı anladım. Demek büyük büyük hikmetler göstermek için uzun uzun vakalar tertib etmeğe lüzum yokmuş. Her gün görülen her gün görüldüğü için hiç nazar-ı dikkati celbetmeyen hadiseler bir lahza-i iman önünde namütenahi mevzular teşkil edebilirmiş.

eokulegitim.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir