Öğretmenler de zorluk yaşayacak

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatristi Derneği Başkanı Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu, ”5 yaş çocuğunu 6 yaş çocuğunun seviyesinde bir sınıfa soktuğumuzda ona yapamayacağı, uzun süre dikkatini veremeyeceği, anlayamayacağı şeyleri öğretmeye çalışırsınız. Bu durum o çocuğun 6 yaştakilere göre geri kalmasına, onlar kadar başaramamasına yol açacak” dedi.
Prof. Dr. Çuhadaroğlu, yaptığı açıklamada, bilimsel açıdan çocukların fiziksel, psikolojik, duygusal, zihinsel gelişimlerinin doğumdan itibaren çeşitli evreleri olduğunu söyledi.

Çocukların her seviyede yapabileceği, öğrenebileceği ve başarabileceği şeylerin farklı olduğunu, bu durumun bilimsel olarak da tanımlandığını belirten Çuhadaroğlu, çocuğun ilkokul birinci sınıfa başlayabilmesi için beşinci yaşını tamamlayarak altı yaş seviyesine gelmiş olması gerektiğini ifade etti.

Prof. Dr. Çuhadaroğlu, şunları kaydetti: ”Bir çocuğun birinci sınıf ortamında ders dinleyebilmesi ve öğrenebilmesi için el hareketlerinin koordinasyonu dediğimiz birtakım fiziksel becerileri ve dikkat, anlama, akılda tutabilme, uzun süre dinleyebilme gibi zihinsel becerileri kazanması gerekiyor.

5 yaş çocuğunu alıp da 6 yaş çocuğunun seviyesinde bir sınıfa soktuğumuzda çocuğa yapamayacağı, uzun süre dikkatini verip dinleyemeyeceği, anlayamayacağı şeyleri öğretmeye çalışırsınız. Bu durum kaçınılmaz olarak, o çocuğun 6 yaştakilere göre geri kalmasına, onlar kadar başaramamasına yol açacak. Dolayısıyla da 5 yaş grubu (60-72 aylık) çocuklar birinci sınıfa başladıklarında da kendilerini ’yapamayan, öğrenemeyen, ötekiler kadar başarılı olamayan’ olarak görmeye ve algılamaya başlayacak. İlkokul birinci sınıfta edinilen bu başarısızlık duygusu çocuğun bütün öğretim hayatını etkiler. Çünkü kendilerine ait güven duygusunu örseliyor ve bozuyor. Çocuğun daha sonraki yıllarda bile bir şeyi başarabileceğine, başarılı bir insan olabileceğine güveni kalmıyor. Güvensizlik ve başarısızlık tohumunu daha birinci sınıfta ekmiş oluyoruz.”

”5 yaş çocuğa 6 yaşın müfredatı uygulanacak”

5 yaşındaki çocuklara, ancak oyun ortamında bir şeyler öğretilebileceğine işaret eden Çuhadaroğlu, öğretilebilecek şeylerin birinci sınıf düzeyinde olmaması gerektiğine dikkati çekti.

Dünyada okul öncesi eğitim uygulamalarının bu nedenle hayata geçirildiğini anlatan Prof. Dr. Çuhadaroğlu, ”Dünyadaki uygulamalar bizde ana sınıfı eğitimine denk düşüyor, ama onların düzeyi, öğretilecek ve çocuğun başarması beklenilen şey farklı. Çocuk, orada kendini iyi hissetme duygusu kazanıyor” dedi.

5 yaş ile 6 yaş çocuğa aynı ortamda aynı seviyede öğrenmelerini bekleyerek öğretmeye çalışmanın kaçınılmaz olarak 5 yaş çocukları örseleyeceğini belirten Çuhadaroğlu, müfredatın 5 yaş çocuğun öğrenebileceği düzeyde hazırlanması gerektiğini söyledi.

Hayata geçecek uygulamada ise 5 yaş çocuğa 6 yaşın müfredatının uygulanacağının altını çizen Prof. Dr. Çuhadaroğlu, ”6 yaş müfredatında hiçbir değişiklik yapılmadı. Ana sınıfı öğretmenleri ile ilkokul öğretmenlerinin yetiştiği okul ve aldığı formasyon farklıdır. Çünkü her yaş çocuğuyla çalışmak farklı bir formasyon gerektirir. Üniversitelerde de bu yüzden her yaş için farklı bölümler var” dedi.

”Öğretmenler de zorluk yaşayacak”

Anaokulu çocukları ile ilgili hiçbir formasyona sahip olmayan öğretmenlerin eline bu çocuklar verildiği takdirde öğretmenlerin de zorluk yaşayacağını savunan Prof. Dr. Çuhadaroğlu, ”Öğretmenler normalde 6 yaş çocuğundan bekledikleri şeyleri 5 yaş çocuğundan bekleyecekler. Ama 5 yaş çocuğunun öğrenme seviyesi 6 yaş çocuğundan farklıdır. Bu bütün dünyada bilinen bir gerçektir” diye konuştu.

Çuhadaroğlu, Türkiye’de 1985 yılında böyle bir uygulamanın denendiğini, bir yıl sonunda başarısız olması nedeniyle sonlandırıldığını kaydetti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir