Utanmak ile ilgili Deyimler
Utanmak ve gülünç duruma düşmek ile ilgili dilimizde bir çok deyim vardır, ben ilk aklıma gelneleri sizlerle paylaşmak isterim.
Yerin dibine girmek: Utancından kimsenin yüzüne bakacak halde olmamak.
Malamat olmak: Gülünç duruma düşmek, utanılacak bir iş yapmak.
Perdesi yırtık: Ar damarı çatlamış, utanmaz, arlanmaz.” Perdesi yırtılmış adamın, baksana neler söylüyordu!”
Rezil rüsva olmak: Kendini utandıracak bir olay sonrasında rezil duruma düşmek.
Bozum olmak: Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek.”Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın.”
Ar damarı çatlamak: Utanç duymaz olmak,utanılacak işleri hiç utanmadan yapar olmak.”Artık ar damarı çatladı onun,korkulur.”
Pek yüzlü: Utanması,sıkılması olmayan,arsız. Karşısındakinin kırılacağını bildiği halde duygularını söyleyip onu kırmaktan çekinmeyen.
Yüzünün derisi kalın: Utanması,sıkılması olmayan,yüzsüz (kimse).
Yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır: Çok arsız ve onursuz,çok yüzsüz kimseler için kullanılır.
Başından aşağı kaynar sular dökülmek: Çok kötü, üzücü, sıkıntı verici ya da utandırıcı bir olay karşısında vücudunu ter basmak, ürpermek.Babasını karşısında görünce başından aşağı kaynar sular döküldü.