Kamyonlar Hakkında Bilgi

Kamyonlar Hakkında Bilgi

Kamyon, ağır yük taşımakta kullanılan motorlu taşıtların ortak adı. İlk kamyon 1896’da Alman otomotiv sanayisinin öncüsü Gottfried Daimler tarafından geliştirildi. 4 BG’lik motoru ve iki ileri bir geri vitesi olan bu araçta motor gücü tekerleklere zincirli aktarma düzeneğiyle (transmisyon) iletili­yordu. ABD’de üretilen ilk kamyonu ise Win ton Company gerçekleştirdi. Bu araç tek silindirli 6 BG’lik bir motor ile bir dağıtım arabasının birleştirilmesinden olu­şuyordu. Kamyon, I. Dünya Savaşı sırasın­da ve 1920’lerde hem Avrupa’da hem ABD’ de hızla yaygınlaştı ve başlıca yük taşıtı haline geldi.

Kamyonlar uzak mesafelere ağır yük taşı­makta kullanıldığından, güçlü motorlarla donatılmaları gerekir. Büyük kamyonların motor gücü çoğunlukla 400 BG’nin üstün­dedir. 1930’lara değin kamyonlarda benzin motorları kullanıldı ama II. Dünya Savaşı’n­dan sonra özellikle ağır kamyonlarda dizel motoru yaygınlaştı. Dizel motoru büyük güç üretmekle birlikte benzin motoruna oranla daha yavaştır ve daha çok sayıda ileri vitesli bir transmisyon sistemi gerektirir. Modern uzun mesafe yük taşıyıcılarında, takviyeleri ile birlikte 16 ileri vites bulunur. Bu vitesler kamyona arazide yol alırken ya da dik yokuşları tırmanırken büyük güç sağlar, aynca taşıtın düz otoyollarda hız yapabilmesini olanaklı kılar. Başlıca iki kamyon türü vardır: Bütün dingilleri şasiye bağlı bükülmez dingilli kamyonlar ve iki ya da daha fazla şasisi uygun bağlantılarla birbirine bağlanmış ya­nm römorklu kamyonlar. Yarım römorklu kamyonlar genellikle bir çekici ile bir ya da daha çok arka dingille donatılmış ve ön ucundan doğrudan çekiciye bağlanmış bir yarım römorktan oluşur. Böylece, yarım römorkun arka dingilleri yükün dengede kalmasını sağlarken çekici de yükün ve yarım römorkun ağırlığının bir kısmını taşır.

Yarım römork çekiciye beşinci tekerlek olarak bilinen bir sistemle bağlanır. Bu sistem bir muylu düzeneği ile yarım rö­morktaki göbek milinin içine girdiği ve sıkıca kapatıldığı bir kilitleme mekanizma­sından oluşur. Kamyon ve çekici şasilerinde gövde ve sürücü bölümü genellikle birbirinden ayrılır ve çelik alaşımlı “H” profilinden yapılır. Günümüzde, temel ilkesi aynı kalmakla birlikte, çok çeşitli yarım römorklu kamyon türü geliştirilmiştir. 1960’tan bu yana birçok kamyon ve çekici şasisi, yalnızca ön süspan- siyonlu ya da duruma göre değişen arka süspansiyonlu olarak yapılmaktadır. Bir kamyon ya da çekicinin, yaprak yaylarla (makas) şasiye bağlanan arka dingillerinin biri ya da ikisi birden çekişli olabilir. Ağırlık arka dingil gövdesi üzerinde taşınır ve böylece direksiyon milinin bağlı olduğu ön dingile yük binmez. Kamyonlar ağır taşıtlardır ve lastikleri otomobillere oranla çok daha geniştir; bu da direksiyonlarının son derece sert olması­na yol açar. Kamyonlardaki bu sorun 1950’lerin başlarında geliştirilen servodirek- siyon düzeneğiyle aşıldı. Bu amaçla kullanı­lan “Ackerman sistemi”nde, ön tekerlekle­rin her birinde ayrı bir dingil saplaması bulunur; bu da direksiyonun yönlendirile- bilmesinde büyük kolaylık sağlar. Servodi- reksiyon ayrıca, çift direksiyon dingilli bü­yük kamyonların yapılmasını olanaklı kıldı. 1925’te kamyon fren düzeneğinin dört te­kerleğe ayrı ayrı uygulanması sağlandı, yedi yıl sonra da havalı frenler geliştirildi. Günü­müzde birçok çekicinin ve kamyonun bütün tekerlekleri havalı frenlerle donatılmıştır. Kamyonlar İle İlgili Bilgi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir