Mevlana Celaleddin Rumi

Mevlana Celaleddin Rumi Kimdir,Mevlana Celaleddin Rumi Hayatı ve Biyografi

(1207-1273)

Belhli mutasavvıf. Yeni-Platonculuk’ tan esinlenen bir görüşle tasavvufa yeni bir yorum getirdi, Mevlevi tarikatının kurulmasına olanak sağladı.

Horasan’ın Belh ilinde doğdu, sonradan göçtüğü Anadolu’da Konya’da öldü. Babası “Sultanü’l-Ule- ma” diye anılan Bahaeddin Veled b. Hüseyin b. Hatibi, Belh ilinin birçok bilgin yetiştirmiş ünlü ailelerindendir. Anadolu’da “Mevlânâ Celâleddin”, “Celâleddin-i Rûmî”, “Molla Hünkâr” gibi adlarla anılan Celâleddin’in yaşamı konusunda bilgi veren iki önemli kaynak vardır. Biri büyük oğlu Sultan Veled’ in yazdığı ibtida-Nâme, öteki de Mevlevi tarikatının ünlü bilginlerinden olan Ahmed Eflâkî Dede’nin Menakıbü’l-Arifin adlı yapıtıdır. Yazılı kaynaklardan öğrenildiğine göre Celâleddin, bütün ailesiyle birlikte, daha beş yaşlarındayken 1212’de Belh’ten ayrılmış, uzun süre Suriye, Malatya, Erzincan illerinde dolaştıktan sonra, 1221’de Konya yörelerine gelmiş yerleşmiştir.

Mevlânâ Celâleddin’in ve onun adına kurulan tarikat büyüklerinin İslam uygarlığına getirdikleri önemli yeniliklerden biri de resimdir. Musiki gibi resim de Şeriat kurallarına aykırıdır, suç sayılmıştır. Buna karşılık Bektaşilik gibi Mevlevilik de bu yasağa uymamış, törenlerinde oyun, musiki ve resme geniş bir yer vermiştir. Bu olayda Mevlevilikle Bektaşilik, yaşama anlayışları çok ayrı olmasına karşılık, birbirinden güç almıştır. Mevlevilik’te resim, başlangıçta “minyatür” denen türdendi, sonraları çağdaş resim anlayışına yönelik bir biçim kazandı. Bu resimler, genellikle üç türlüdür. Birincisi yazı-resim türünden olup, daha çok, Mevlânâ’nın adım konu edinmiştir. “Ya Hazret-i Mevlânâ”, “Ya Hazret-i Pîr” gibi yazıları içerir. Bunlar arasında Leylek Hasan Dede’ nin “Mevlevi Leylek Hasan Dede” adlı yazı-resmi yaygındır. İkinci tür resimler çiçek, ağaç, manzara, türbe, mezartaşı gibi varlıkları konu edinir. Üçüncü türden olan resimlerin konuları ise Mevlevi büyükle­ridir. Mevlevi ressamları arasında, Fasin Dede, Eyubi Derviş Hasan, Fahri, Leylek Hasan Dede, Musahib Said Efendi, Hasib Dede, Hüsnü Yusuf, Vesim Paşa ve S. Baykara yapıtları en çok ilgi toplayan kimse­lerdir.

Nef’i-i mûcizbeyânem bende-ı Monla-yı Rum

diyerek ona karşı duyduğu saygı ve bağlılığı dile getirmiştir. Mevlânâ Celâleddin’in etkisiyle söylenen dizeler arasında,

Kangı âşıktır o kim mevlası Mevlana değil

gibi çok değişik yorumlara yol açan, onu kutsallaştı- ranlar da vardır. Bütün bunlar Mevlânâ Celâleddin’in tasavvuf, musiki, şiir, resim alanlarında çağlar boyun­ca süren, yayılan etkisini göstermektedir.

  • Eserleri (başlıca): Divan-i Kebir, 1885, (Çev. Abdul- baki Gölpınarlı, 1958); Fihi Ma Fıh, 1879, (Çev. Meliha Ülker Tarikâhya, 1954); Mesnevi, 1924, (Nahifi, 1851, Veled İzbudak-Abdulbaki Gölpınarlı, 1946); Mektubat, 1937; Mevaiz-i Mecalis-i Seb’a, 1937, (“Yedi Toplantıdaki Konuşmalar”).
  •   

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir