Rene Descartes Kimdir

Rene Descartes Kimdir, Rene Descartes Hayatı Biyografi

descartesFransız filozof ve bilim adamı. Mo­dern Usçuluk ve İkicilik’i kurmuş, analitik düşünceyi biçimlendirmiş, analitik geometrinin temellerini at­mıştır.

31 Mart 1596’da Tours yakınlarındaki La Haye’ de doğdu, 11 Şubat 1650’de Stockholmde öldü. Yüksek düzeyde memur olan varlıklı bir babanın oğluydu. 1604’ten 1612’ye değin La Fleche Cizvit kolejinde eğitim gören Descartes, bu okulda mutlu olmadığını ve oradan ayrıldıktan sonra içindeki bilim tutkusuyla kendi kendini yetiştirmeye karar verdiği­ni yazar. Ancak, verdiği skolastik eğitim bir yana, Cizvit kolejinde aldığı matematik bilgisi o dönemin üniversite lerindekiyle eş düzeydeydi. 1612’de Paris’e giden Descartes bir eve kapanarak geometri çalıştı. Kendisini eğlence yaşantısına alıştırmaya çalışan arka­daş larından uzaklaşıp «dilediğince sakin bir yaşam sürebilmek için, 1617’de Hollanda ordusuna yazıldı. Orada, barış döneminde, düşünmek ve çalışmak için uygun bir ortam buldu. Babasının ölümünden sonra sattığı arazi ve malikânelerin parasını işleterek kendi­ne bir gelir sağladığından, yaşamının hiçbir dönemin­de geçim sıkıntısı çekmedi. 1619’da Almanya’ya geçti, değişik prensliklerin ordularında görev aldı.

Amacı­nın bu birbirine düşman devletler arasında “oynanan komedinin oyuncusu olmaktan çok seyircisi kalmak” olduğunu belirtir. Bu görevi nedeniyle 1619-1620 kışında Bavyera’da bulunuyordu. Bir sabah, evindeki yöreye özgü büyük sobaya girdiğini, bütün bir günü bunun içinde düşünerek geçirdiğini, çıktığında felsefe dizgesini ana çizgileriyle kurmuş olduğunu yazar. 1621’de askerlikten ayrılarak önce İtalya’ya, sonra Paris’e gitti. Orada üç yıl kaldı. 1629’da Hollanda’ya yerleşti. O çağda düşünce üzerindeki baskının en az olduğu ülke Hollanda’ydı. Sıkılgan ve sakin bir hayatı arayan bir kişi olan Descartes, çağında kilise tarafın­dan sapkın sayılabilecek bilimsel düşünceleri nedeniy­le rahatının kaçmasını istemiyordu. Tam bir Katolik gibi yaşar, kilise görevlileriyle arkadaşlık kurar, tehli­keli olabileceğini düşündüğü yapıtlarını yayımlamayı ertelerdi.

Buna karşın, Hollanda’da bile Protestan ve üniversite çevrelerince kendisine ağır eleştiriler yönel­tildi. Ancak Fransız elçisi ve Oranj prensinin araya girmesiyle cezalandırılmaktan kurtuldu. 1649’da is­veç Kraliçesi Kristina, kendisine felsefe dersleri ver­mesi için Descartes’ı sarayına çağırdı. Onu Hollanda’ dan ülkesine getirtmek için bir savaş gemisi yolladı. İsveç’in soğuk kışında kraliçenin derslerini sabah 5’te almakta diretmesine Descartes ancak beş ay dayanabildi. Hastalanarak 1650 Şubatında öldü.

Descartes’ın düşünsel gelişimi üzerindeki çeşitli Düşünsel etkilerin başında, aldığı skolastik eğitimi saymak gelişimi gerekir. Yaşamı boyunca inanmış bir Katolik olarak kalmasına karşın dogmatik düşünceye, bilimde Eski Yunan bilgelerine verilen yetkeye ve özellikle eski bilim dizgesine, kolejde okuduğu dönemden başlayan bir tepki göstermiştir. Bacon ve Galilei’den önemli ölçüde etkilenmiş, onların birçok görüşünü benimse­miştir. Ayrıca, Eski Çağ’dan bu yana, Montaigne ve Charron dışında, kuşkucu geleneğin uslamlamalarını Descartes ölçüsünde ele alan bir düşünüre rastlanmaz. Onun düşünce dizgesi bir yandan kesinliğe yaklaşımı ve bilgi kuramı, öte yandan da fizik ve meta fiziğinden oluşur.

Descartes’ın yaklaşımı felsefe için başlı başına bir örnek oluşturmuştur. Bu yaklaşım, etkileri günümüz­de de derin ve canlı olan bir yöntem ve düşünce biçimi getirir. Konular, önce yıkıcı, sonra yapıcı olarak, çözümleyici (analitik) bir düşünceyle ele alınır. Buna göre tam bir açıklık ve seçiklikle kavranmayan hiçbir düşünce kabul edilmez. Kabul edilebilirlik, kesinliği, yani kuşkudan arınmışlığı gerektirir. Her bileşik, her karmaşık soru, temel ve yalın olanlarına bölünür. Yalından karmaşığa doğru gidilirken tısavurmada atılan her adım yeniden gözden geçirilir.

Descartes Yönetimsel için yıkıcı yaklaşımın aracı “yöntemsel kuşku”, yapıcı kuşku düşüncenin modeli ise matematiktir. Felsefede geçmişde kazanılan başarının pek küçük olduğunu düşü­nür. Her konu üzerinde doğru oldukları savıyla ortaya çıkan birden çok karşıt görüş bulunabileceğini söyler. Bu çıkmazdan kurtulabilmek için gereken, her ussal kişi için kabul edilebilir olan apaçık doğrulan bulmak ve bunların üzerinde bilgi dizgesini yeni baştan kurmaktır. Kurma işlemi, belitlerden (aksi­yom) tümden gelimle çıkar sanan matematiksel yapılar örnek alınarak gerçekleştirilecektir. Geçerli bir man­tıkla belitlerden çıkarsanan önermelerin doğruluğu, belitlerin doğruluğunca garanti edilecektir.

  • Eserleri (başlıca): Discours de la methode pour bien conduire sa raison et chercher la verite dans les sciences, 1637,(Usul Hakkında Nutuk, 1895; Aklını İyi Kullanmak ve İlimlerde Hakikati Aramak İçin Metot Üzerine Konuş­ma, 1944); Meditationes de prima philosophia, 1641, (İlk Felsefe Üzerine Metafizik Düşünceler, 1942); Principia philosophia, 1644, (Felsefenin ilkeleri, 1942); Traite de l’homme, 1644, (“İnsan Üzerine İnceleme”); Les Lettres de Rene Descartes, (ö.s.), 3 cilt, 1657, (Ahlak Üzerine Mektuplar adıyla bir bölümü çevrilmiştir. 1946); Les passions de l’âme, 1650, (“Ruhun Edilgileri”); Le Monde oh traite de la lumiere, (ö.s), 1701, (“Dünya veya Işık Üzerine inceleme”); Regulae ad directionem ingenii, (ö.s), 1701, (Aklın İdaresi İçin Kurallar, 1945).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir