Su Kaynaklarının Sürdürülebilirliğinin Yaşam İçin Önemi

Su Kaynaklarının Sürdürülebilirliğinin Yaşam İçin Önemi Nedir

Hayatın vazgeçilmez besin kaynaklarından ve bileşiklerinden biri olan su kaynaklarının devamlılığının sağlanması hayat için epeyce önemlidir. Bunları temizlik suyu ve içme suyu ihtiyaçlarımızı karşılamak, ziraat alanında sulama yapmak gibi çok fazla alanda kullanırız. Yüzyıllar süresince su kaynaklarının kendi kendisini yenilemiş olması sayesinde günümüze kadar sıkıntı çekmeden bu kaynaklar kullanılabilmiştir. Fakat son zamanlarda su kaynakları kirlenmeye ve devamlılığını yitirmeye yüz tutmuştur. Artan nüfus su ihtiyacını arttırırken bir yandan da kirlenme oranını arttırmış ve su kaynakları azalmış kalanlar da kirlenmiştir.

BM (Birleşmiş Milletler) bilgilendirdiği üzere şu an dünyada kırk farklı ülkede iki milyardan fazla insan su sıkıntısına maruzdur. 2.4 milyar insan atık su hizmetlerinden yararlanamamakta, 1.1 milyar insan gerektiği düzeyde içme suyu bulamamaktadır. Sonuç olarak hastalıklar çoğalıp gıda güvenliği tehlikeye girmiş ve paylaşım sorunları meydana çıkmıştır. 2025 senesinden sonra 3 milyar veya daha fazla insan su sıkıntısıyla karşılaşacağı Dünya Meteoroloji Örgütünce bildirilmiştir. Artan su tüketimi ve su kaynağı sürdürülebilirliğinin azalması bunlara neden olmuş ve olacaktır. Sürdürülebilirliğin sağlanamaması büyük ölçüde su kirliliğinden ileri gelmektedir. Evsek atıklar, endüstri atıkları, tarım ve hayvancılıktaki atıklar, nükleer santrallerden veya termik santrallerden çıkan sıcak sular su kaynaklarını gün geçtikçe daha çok kirletmektedir. Bunun sonucu olarak örneğin sulama yapılırken zararlı maddeler toprağa ve tarım ürünlerine geçmekte insan sağlığını tehdit etmektedir. Yine zararlı maddeler hayvanlara içtikleri su aracılığıyla girerek hayvansal ürünler aracılığıyla insan sağlını tehdit etmektedir. Bu yanlış uygulamaların yanında bilinçsiz avlanma ve küresel ısınma da besin kaynaklarını olumsuz etkilemektedir. Örneğin küresel ısınma sonucu denizlerde buharlaşma artabilir ve tuzluluk oranı yükselerek buradaki canlıların yok olmasına neden olabilir. Zincirleme şeklinde gelişen tüm bu olaylar ekosistemi ve dolayısıyla insanı olumsuz yönde etkilemektedir.

Su kaynaklarımızın devamlılığını sağlamak ve kirlenmesine engel olmak için alınacak önlemler:
Tarımda az su gerektiren sulama yöntemlerini geliştirmek, yer altı sularının aşırı derecede kullanımına yasal önlemler getirmek, erozyonu önleyici çalışmalar yapmak,
Barajlarda su biriktirmek, baraj, göl, gölet ve nehirlerden alınacak su miktarının geride kalan suyun ekolojik işlevlerini yerine getirebilecek ölçüde olmasına dikkat etmek,
Deniz suyundan tatlı su elde etme yöntemlerini ve sanayi sektöründe az su kullanan üretim teknolojilerini geliştirmek,
Deniz, göl ve akarsularda avlanan balıkları ve diğer su ürünlerini mevsiminde avlamak ve avlanma kurallarına uymak,
Suyu tasarruflu kullanmak, bu amaçla evde kullandığımız musluklara, duş başlıklarına su tasarrufunu sağlayan aparatlar takmak, tuvalet rezervuarlarının hacimlerini küçülten aparatlar kullanmak,

Eğitimle halkı bilinçlendirmek, suyun değerini ve israf etmeden su kullanmanın önemini anlayabilecek bireyler yetiştirmektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir