Joseph Marie de Gerando Kimdir

Joseph Marie de Gerando Kimdir, Joseph Marie de Gerando Hayatı Biyografi

Fransız filozof ve hukuk tarihçisi. Condillac’ın başlattığı duyumculuk akımını yeni bir yorumla geliştir­miştir.

29 Şubat 1772’de Lyon’da doğdu, 9 Eylül 1842’de aynı yerde öldü. Lyon’da önce papaz okulunda öğrenim gördü, sonra kendini felsefe ve tarih çalışmalarına verdi. Bu arada tanrı bilimle de ilgilenerek Kutsal Kitap’ ı inceledi. 1794’te, Cumhuriyetçilerin yönetime el koymaları üzerine önce isviçre’ye, sonra Napoli Krallığı’na sığındı. Birkaç yıl sonra yurduna dönüp Paris’e yerleşti. Lyon’a gitti, kendini güvenlik içinde görmeyince Almanya’ya kaçtı. Bir süre sonra gene yurduna dönerek orduda görev aldı. Bu arada Bilimler Akademisinin açtığı bir yarışmaya katıldı, başarı kazandı. 1799’da içişleri Bakanlığı’nda görev aldı, 1804’te Napoleon ile İtalya’ya gitti, 1811’de Devlet Danışmanı oldu, 1819-1822 arasında Paris Hukuk Fakültesinde Kamu Hukuku okuttu. Daha sonra Siyasal Bilimler Akademisinde görev aldı.

Degerando felsefeye Condillac’ın yapıtlarını inceleyerek başlamıştır. Önce tarih, hukuk, yönetim ve tanrıbilim sorunları üzerinde durdu; ahlak konularında incelemeler yaptı, toplumsal olaylarla ilgilendi, daha sonra bütün çalışmalarını felsefe alanında yoğunlaştırdı.  Bu çalışmalarında, genellikle, Condillac’ ın uyguladığı yönteme bağlı kalarak duyu verileri­nin kaynağını, bilginin oluşumunu, dille bilgi arasındaki bağlantıyı araştırdı.

Degerando’ya göre bilginin başlıca kaynağı duyulardır.  Duyularla sağlanan duyumlar bilincin ışığı altında yeni bir işlemden geçerek son biçimini alır. Dışta bulunan nesneler, duyular üzerinde birtakım etkiler yaparak izlenimleri oluşturur. Bu izlenimler, gene duyular yoluyla, duyuma dönüşerek algı gücüne gelir, insanda, başlangıçta, algı gücü, ilgi yetisi, düş gücü, yargı gücü ve bellek gibi yetiler vardır. Bunlar insan varlığının başlıca yetileridir.

Bütün düşüncelerin biçimlenme, oluşma yeri bu yetileridir  İnsan, kendi doğal ortamında, gereksinmelerini karşılayabilecek yetilerle sınırlanmıştır. Bu yetilerin dışında, başka bir başarı olanağı yoktur. Belli bir düzen ve uyum içinde çalışan bu yetiler, birtakım benzeşmelerde başvurarak, duyularla edinilen izlenimlerden, duyumlardan yeni ürünler üretirler. İşte dilin soyut varlıkları yansıtmakta  onları belli adlar altında toplayarak düzenlemede gösterdiği başarının kaynağı bu benzetmelerdir.

Tinin bir başarısı olan akıl yürütmenin kaynağı da bu duyu verilerinden sağlanan düşüncelerden üretilen imler aracılığıyla yeni imler bulmaktır. Akıl yürütme bir işlemdir, bu işlemde bilinen imlerden, benzetme yoluyla, yeni imler türetilir. Tasım da düşünme yetisinin ilkel ve önemli bir çalışma biçimidir. Düşünme işleminde töz, özdeşlik ve birlik birer öğe durumundadır.

Degerando için felsefe tarihi, başlangıçtan beri, bütün sorunların gelişimini, ortaya konuş biçimlerini konu edindiğinden önemlidir. Bu nedenle üzerinde durulması, felsefeye felsefe tarihinden başlanması gerekir. Degerando’nun, duyumculuğun gelişmesinde olduğu gibi, Locke’un ortaya attığı düşüncelerin Fransa’da yayılmasında da etkisi olmuştur.

  • Eserleri (başlıca): Consideratiorı sur diverses metho- des d’observation des peuples souvages, 1801, (“ilkel Toplulukları Gözlemlemede Değişik Yöntemler Üstüne Bir Görüş”); Histoire comparee des systemes de philosop- hie relativement aux principes des connaissances humaines, 1804, (“İnsan Bilgisinin İlkelerine Değgin Felsefe Dizgele­rinin Karşılaştırmalı Tarihi”); Du perfectionennement moral et de l’education de soi-meme, 1825, (“Kendi Ben’inin Eğitimini ve Ahlakını Yetkinleştirme Üstüne”); De la bienfaisance publique, 1838, (“Kamusal İyiliksever­lik Üstüne”).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir